Bendeniz; Cemil
Karadeniz sahil şeridindeki ( tatil Cenneti ) Karasu da 1958 yılında dünyaya gelmişim. Avcı bir ailenin oğullarından birisiyim.
Avcılık sevdam rahmetli büyük avcı sevgili babama çantacılık yaparak başladı. Vurduğu bıldırcınları köpeği Kontes’ den evvel almaya koşardım. Getirdiğim bıldırcınları eli ile okşar tüylerini düzeltir, itinalı şekilde çantasına koyardı.
Yanılmıyorsam Karasu Lisesi Ortaokulu 2. sınıfındaydım bana tüfek tutmayı, namlu önünü görmeyi sonra atış yapmayı öğretti. Hiç unutmam sevgili babamla Demrli Ormanlarında çulluk avlıyoruz kontes fermada babam çifteyi bana verdi;
‘’ geç köpeğin önüne ‘’ dedi ve köpeğe seslendi ‘’ kap kızım! . ‘’
Kontes yaydan kurtarmış ok gibi daldı meşeye, çulluk benim arkamdan kalktı döndüm ve tetiğe bastım. Bir ses;
‘’ ne yapıyorsun oğlum eşek oğlum ‘’ diye bağırdı. çulluğu vuramadığım için bana kızıyor dedim. Maalesef onun için değil çam fidanlığına attığım için bana kızmıştı ve
‘’ sen çulluğu vuramadın ama çam fidanlarının kafalarını vurdun, neden namlunun ucuna bakmadın ‘’ dedi.
Doğrusu bir şey anlamadım. Daha sonra sordum ‘’ baba neden kızdın? . Orası orman ‘’ dedim.
‘’ oğlum çam fidanının tepeleri kırılır ise boy vermez bodur kalır derler onun için çam ağaçlarına ateş edilmez, dikkat edeceksin ‘’ dedi.
Canım babam seni saygı ve rahmetle anıyorum.
Evet, yıllar geçti hayat bu ; Tabiat benim asli evlerimden biridir. Tasalarımı, kederlerimi, sevincimi, coşkumu tabir-i yerinde ise dağlar taşlar, kurtlar kuşlarla paylaşırım. Çam ağaçlarının kokusu, meşe ağaçlarının altı beni çok mutlu eder huzur dolarım. Uzanıp yattığım yerler ana kucağı gibidir. Hemen uyurum.Benimde tabiata karşı görevlerim vardır. Mümkün olduğu kadar yerine getirmeye çalışırım. En azından iyi bir bekçilik ve koruyuculuk yaparım. Güzel ülkemin, cennet vatanın insanlarına taşına toprağına kurban olayım.
Avcı denildiği zaman; toplumumuzun bazı kesimlerinde can alan, öldürmeyi seven, acımasız insan topluluğu gibi düşünülür.Sayın dostlar; eli tüfekli atıcılar ( Bohçacılar ) ile doğa dostu avcıları birbirinden ayrı tutmak gerek. Avcılık insanoğlunun doğasında, insanlık tarihinde vardır. Yüce yaratıcının insanlara ve hayvanlara bahşetmiş olduğu bir lütuftur.Bu bağlamda avcılara katkısı olan başta Avcılık ve Atıcılık Federasyonu, tüm Avcılık Atıcılık Dernekleri, sessiz kitlenin sesi olan YABAN TV ‘ ye, fedakâr sahiplerine ve çalışanlarına tüm Avcı ağabeylerime ve kardeşlerime ayrıca Milli Parklar Yaban Hayatına, Orman Müdürlüklerine velhasıl tüm Kurum ve Kuruluşlara selam ve saygılarımı sunarım.
Derneğimiz üyesi olmak, Avlanmak ikinci planda; tanışmaya çay içmeye, sohbet etmeye tüm doğaseverleri davet ediyoruz.
ARKADAŞLAR YAKLAŞIK BİR YILDAN BERİ AVCI DERGİSİNDE PERİYOTİK OLARAK YAZILARIM ÇIKIYORDU. BUNDAN BÖYLE HER SAYIDA YAZILARIM ÇIKACAK BENİ AVCI DERGİSİ (AVCININ SEYİR DEFTERİ SAYFASINDAN ) TAKİP EDERSENİZ SEVİNİRİM.
http://www.avcidergisi.com/
AVIMIZA VE ÇEVREMİZE SAHİP ÇIKALIM. Karasu Avcıları
|
Başa Dön
|