SON IRMAK KURUDUĞUNDA, SON AĞAÇ YOK OLDUĞUNDA, SON BALIK ÖLDÜĞÜNDE, BEYAZ ADAM PARANIN YENMEYECEK BİR ŞEY OLDUĞUNU ANLAYACAK. Kızılderili Atasözü
|
|
RUHSATSIZ AV TÜFEKLERİNE RUHSAT İMKANI
Kara Avcılığı Kanununun 28. maddesi ,23.01.2008 gün ve 5728 sayılı kanunla değiştirilmiş, değişiklikten önce av suçu işleyenlerin ruhsatlı av tüfekleri ve suç vasıtaları sulh ceza hakiminin kararı ile müsadere edilirken , yeni düzenleme ile kanunun 27. maddesinde gösterilen ve yasaklanan fiillerin konusunu oluşturan canlı ve cansız hayvanlar (avlanması yasak av hayvanları), AV SUÇU İŞLEYEN AVCININ TÜFEĞİ ALINAMAZ
bunların türevleri(boynuz,diş ,post,vs.) , avlanmada kullanılması veya avlaklarda ,pazaryeri ve ticarethanelerde bulundurulması yasak olan eşya ve vasıtaların (teyp,tuzak,kapan,ses ve ışık yayan aletler vs), mülkiyetinin kamuya geçirilmesine kanunda gösterilen idari makam tarafından karar verilecektir (av suçları yönünden Çevre ve orman Bakanlığı memurları ).
Mülkiyetin kamuya geçirilmesinin müsadereden farkı ise ,müsadereye sulh ceza hakimi karar verirken ,mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararını idari ve mülki amirlerin vermesi ve müsadereye konu eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesine karşın kanunda açık hüküm bulunan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının ,aksi halde devletin mülkiyetine geçmesidir.
Yapılan değişiklik ile 28.maddede hangi eşyaların mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verileceği gösterilmesine ve bunların içinde AV TÜFEĞİ GÖSTERİLMEDİĞİ Halde, Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen idari yaptırım kararlarında Kara Avcılığı kanununun 2/26’cı maddesindeki’’ Avlanma,bu kanunun kapsamında avına izin verilen yaban hayvanı türlerini,izin verilen yerlerde tespit edilen zaman ve miktarlar ile belirlenen esas ve usullerle canlı veya ölü ele geçirmeye çalışmayı veya ele geçirmeyi…. İfade eder’’tanımlama esas alınarak ve teşebbüsünde cezalandırılacağı kabul edilerek karar verilmektedir.Kara avcılığı kanununun 2.bölüm cezalar bölümü21,23,24,28,ve 29’cumaddelerinde ‘’ zehirleyenler,avcılık belgesi olmadan avlananlar ,avlanma süreleri dışında avlananlar ,fiillerin tekrarı halinde ‘’ gibi açıklamalar kanunun teşebbüs halini değil kabahat oluşturan fiilin tamamlanmış olmasını aradığını göstermektedir.
Kabahatler kanununun 13.maddesi ‘’Kabahate teşebbüs cezalandırılamaz.Ancak ,teşebbüsün de cezalandırılabileceğine dair ilgili kanunda hüküm bulunan haller saklıdır.’’hükmü yer almasına ve Kara Avcılığı Kanununun cezalar bölümünde teşebbüsün cezalandırılacağına ilişkin hüküm olmamasına karşın idari para cezası verilmesi gerekirken böyle bir uygulama yapılmasının kanuna aykırı olduğuna kuşku yoktur.
Yargıtay İkinci dairesinin 06.05.1999gün ve E1999/4461,karar 1999/5996 sayılı kararı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.11.1997 gün ve E1997/2-219,K.1997/242 sayılı kararı da bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
Böyle bir karar ile karşılaşan avcı kardeşlerimizin kararın tebliğinden başlayarak 15 gün için de Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulunmaları ,durumun yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda bir kez de hakim tarafından değerlendirilmesini sağlamaları yerinde olacaktır.
Ayrıca Çevre ve Orman Bakanlığı ilgililerince avcıların işlediği kabahatler nedeni ile av tüfeklerinin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verildiği Konfederasyonumuza yapılan baş vurulardan anlaşılmaktadır.Bu uygulamada yasaya aykırıdır.Zira Kara Avcılığı kanununun 5728 sayılı kanunla değişik 28.maddesi ve 20.maddesi yukarıda da denildiği gibi mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek eşyaların neler olduğunu göstermiştir.
BUNLARIN İÇİN DE AV TÜFEĞİ YOKTUR.Maddenin böyle anlaşılması gerektiği 28.maddenin gerekçesinden açıkça görülmektedir. Gerekçede aynen’’bu fıkra hükmünün uygulanması bakımından örnek vermek gerekirse ,av da kullanılan tüfeğin ruhsat belgesinin olmaması halinde, bu tüfek hakkın da 2521 sayılı kanunun hükümleri uygulanacaktır.Ancak ,idari yaptırımı gerektiren avlanmada kullanılan tüfeğin ruhsatnamesinin bulunması halinde ,2521 sayılı kanunun ve bu kanunun hükümlerine göre el koyma işlemi yapılmayacak ve tüfek ruhsat sahibine iade edilecektir.Ancak av hayvanları bakımından bu kanunda belirlenen el koyma ve diğer usulü işlemler uygulanabilecektir.’’denilmektedir.
Böyle bir hareketle karşılaşan avcı kardeşlerimizin bu yazıda açıkladığımız gerekçelerle ,kararın tebliğinden başlayarak 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine itiraz etmeleri gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan Kara Avcılığı Kanununun 28.Maddesinin gerekçesinde yer alan ‘’Avda kullanılan tüfeğin ruhsat belgesinin olmaması halinde bu tüfek hakkında 2521 sayılı kanun hükümleri uygulanacaktır’’ hükmünün de ne anlama geldiğinin açıklayalım:2521 sayılı Avda ve Sporda kullanılan tüfeklerle ilgili kanunun 13.maddesi değişmiş,yeni madde ‘’mülkiyeti kendisine ait olup olmadığına bakılmaksızın ,yivsiz tüfek ruhsatnamesi olmadan yivsiz av tüfeği bulunduran kişiye 50 Türk Lirası idari para cezası verilir.Ayrıca ruhsatname işlemleri tamamlanıncaya kadar tüfek muhafaza altına alınır.Muhafaza altına alındıktan itibaren 1 Ay içinde ruhsatname işlemelerinin tamamlanmaması veya menşeini ispata yarar belge ibraz edilmemesi halinde tüfeğin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir’’hükmünü getirmiştir.
Kanunun gerekçesin de ise ,’’ ancak idari yaptırımı gerektiren avlanmada kullanılan tüfeğin ruhsatnamesinin bulunması halinde ,2521 sayılı kanun ve bu kanunun hükümlerine göre el koyma işlemi yapılmayacak ve tüfek ruhsat sahibine iade edilecektir.Ancak av hayvanları bakımından bu kanunda belirtilen el koyma ve diğer usulü işlemler uygulanabilecektir’’açıklaması yer almaktadır.
Kanunun ve gerekçesinin bu açık ifadesine karşın ,uygulamada Çevre Orman Bakanlığı İl Çevre ve Orman müdürlüğü ilgililerince bir yandan kabahat oluşturan eylemler hakkında idari para cezası verilirken ,aynı zamanda tüfeğin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine kara verildiği ,avcılar tarafından konfederasyonumuza yapılan başvurulardan anlaşılmaktadır.
Avcıların mağduriyetinin önlenmesi bakımından bu yanlış ve haksız uygulamanın kaldırılması gerekmektedir.Bu nedenle Çevre ve Orman Bakanlığının bir genelge ile durumu tüm Çevre ve Orman İl müdürlüklerine duyurarak uygulama birliği sağlanması gerekir.
Konfederasyonumuzca ilgili Bakanlık nezdinde bu konudaki girişimlere başlanmıştır.Böyle bir uygulama ile karşılaşan avcı kardeşlerimizin idari yaptırım kararı verilip kendilerine tebliğinden sonra 15 günlük itiraz süresi geçirilmeden Sulh Ceza Mahkemesine itiraz etmeleri gerekmektedir.
|